Peri bacaları hem ülkemizde hem de dünyada görülen yer şekillerinden biridir. Buranın tüm dünyada ünlü olmasının nedeni ise Türkiye’de insanların oldukça geniş bir alana yayılmış olmasıdır. Kapadokya’nın her yerine yayılmış olan bu jeolojik yapı, insanların yer altı şehirleri kurmasını kolaylaştırmıştır.
Peribacalarının oluşumunda birçok doğal faktör bulunmaktadır. Bu özel coğrafya, on milyon yıl önce meydana gelen aktif volkanik mekanizmalar olan kalderaların püskürmeleriyle oluşmuştur. Volkan lavı; Yaylalarda, göllerde ve derelerde tüf tabakası oluşturur. Günümüzün görkemli peribacaları, bu tüf tabakasının özellikle Kızılırmak Nehri’nin yanı sıra akarsular, göller ve rüzgarın aşındırması sonucu oluşmaktadır.
Kapadokya’da Paşabağı civarındaki Peri Bacaları burada en belirgin örnekler olarak kabul edilir. Buradaki örneklerin konik, başlıklı, mantar biçimli, sütunlu ve sivri kayaçlar olması da önemli bir etkendir.
Peri Bacaları’nda da insanlar yer altı şehirleri kurmuşlardır. İnsanlar eski çağlarda bu doğal oluşumları gözetleme ve barınma yeri olarak kullanırken, Hıristiyanlığın yayılması sırasında üzerlerine kiliseler oymuşlardır. Burası Roma döneminde mezarlık olarak kullanılmış.
Kayaya oyulmuş evler, Roma İmparatorluğu’nun baskısından kaçan Hristiyanlar için de bir sığınak işlevi görüyordu. 6. ve 7. yüzyıllarda Derinkuyu, Kaymaklı, Mazı, Özkonak ve Dogağa gibi yeraltı şehirleri Arap akınlarına karşı sığınak olmuştur.
Kapadokya’da bugünkü anlamıyla kayalıklarda yaşama geleneğinin geçmişi çok eskilere gitmiyor. 19. yüzyılda bu doğal oluşumlarda yaşama geleneği burada gelişmiştir. Kapadokya sınırları içerisinde 150’ye yakın yer altı şehri bulunmaktadır. 36 tanesi bugünkü anlamda yer altı şehri iken, diğerleri birkaç aileyi barındıracak kadar küçük.
Yoruma kapalı.