Dünyanın gözü olarak biliniyor: Tarihi ve doğal güzelliğiyle hayran bırakıyor!
Balığa ve hususi yapım salatasına, mis benzer biçimde havasını da ilave ederek adeta sizi kendine çeken bu sempatik ilçe keyifli ve samimi bir sahil kasabası olarak size rahatlık bulacağınız mükemmel bir atmosfer sunuyor. Bunula beraber Amasra 3 bin senelik bir tarihe haiz. Değişik balık restoranları, zamanı bölgeleri, mahalli sanat objeleri ve küçük pansiyonlarıyla tam bir dinlenme ve rahatlık noktası. Benim benzer biçimde kısa süre için bu beldede bulunuyorsanız iki günlük bir Amasra gezisine neler sığdırılır sizlerle paylaşayım isterim. İşte gezilecek bölgeler sıralaması. Ilk olarak Minik Liman’daki çay bahçelerinde çayınızı kahvenizi içip manzaranın tadını çıkarmalısınız. Bu bölge bilhassa gündüzleri kadar akşamları da keyifli ve keyifli… Bilhassa gün batımını seyretmek istiyorsanız burası fazlaca ideal bir yer. Mükemmel fotoğraflar çekeceksiniz. Sonraki durağınız ise Minik Liman’daki ‘Direkli Kaya’ olmalı bizce. Eskiden Kraliçe Amatris’in deniz hamamı olan bu antik havuz, mermer iskelesi ve kayaya oyulmuş basamaklarıyla görülmeye kıymet.
TARİH MERAKLILARI İÇİN İDEAL

Eğer tarihe meraklıysanız, Amasra’da bu mevzuda birçok mekan bulunmakta. Amasra Arkeoloji Müzesi bunların başlangıcında geliyor. Müzede Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı eserlerini görebilirsiniz. Amasra Kalesi ise ilçenin simgelerinden. Tarihi Bizanslılara kadar dayansa da kale sonrasında Osmanlılar tarafınca fethedilip onarılmış. Sormagir ve Zindan isminde iki bölümden oluşan bu kalede beldenin hoş manzarasını seyre dalabilir ve bol miktarda fotoğraf çekebilirsiniz. Kuş Kayası Anıtı da meşhur yerlerden. Milattan sonraki yüzyıllarda kayalar oyularak meydana getirilen bu başyapıt Amasra’ya giderken yol üstünde dinlenme noktası olarak kullanılıyormuş.
Yoruma kapalı.