Düşünün: hafiften kar yağıyor, tarçın ve zencefil kokularını duyuyorsunuz, ışıkların dans ettiği, geleneksel müziğin çaldığı bir meydandasınız. “Hafta sonu nereye gidiyoruz?” diye merak ediyorsanız Yılın bu büyülü zamanını kutlamak istiyorsanız Köln tam size göre! Köln’e bir sonbahar ziyaretinin neden bu kadar özel olduğunu açıklamak hiç de zor değil: Yeni Yıl pazarları için hazırlıklar başlıyor, sokaklarda hafif bir hareketlilik duyuluyor ve şehrin tarihi binaları altın rengi bir ışıkla parlıyor. Ve tabii ki binalar… Ren Nehri’nin kıyısında yer alan Köln, zengin tarihi ve kültürel dokusuyla tanınan, konuksever bir Alman şehridir. Gotik mimarinin en etkileyici örneklerinden biri olan ünlü Köln Katedrali (Kölner Dom) ile özdeşleşmiştir. Ayrıca şehrin bohem ruhunu yansıtan Belçika Mahallesi, vintage butikler, tasarım mağazaları ve kitapçılarla dolu sokaklarıyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Avrupa’nın kültür ve tarih açısından zengin şehri Köln, sizi büyülü bir yolculuğa çıkaracak.
MASALI BİR DENEYİM
Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Köln Noel Pazarları (Kölner Weihnachtsmärkte), kent meydanlarına kurulan ışıklar, dev çam ağaçları ve esnaf tezgahlarıyla görsel bir şölen sunuyor. Köln Katedrali’nin önünde kurulan Katedral Noel Pazarı şüphesiz en büyüleyici olanı. Gotik mimarinin gölgesindeki bu pazarda ahşap tezgahlarda el yapımı oyuncaklar, cam süs eşyaları, yün eşarplar ve pek çok çeşit hediyelik eşya satılıyor.
REN KIYISINDA
Bir diğer önemli durak ise Alter Markt Noel Pazarı. Özellikle çocuklar için eğlenceli olan bu pazar, Noel çizgi film karakterleri ve oyuncakları ile adeta bir masal ortamını andırıyor. Neumarkt pazarı daha modern ve şık bir atmosfer arayanlar için ideal. Burada sanat eserleri ve tasarımcıların butik hediyeleri sizi bekliyor. Ren Nehri kıyısındaki pazar, sıcak bir içecek eşliğinde yürüyüş yapmak ve nehir manzarasının keyfini çıkarmak için mükemmel bir yerdir.
GÜNDÜZ SESSİZ, GECELERİ PARLAK
Köln Katedrali (Kölner Dom): Avrupa’nın en görkemli Gotik yapılarından biri olan Köln Katedrali, devasa kuleleriyle gökyüzüne doğru yükseliyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu yapı, vitraylı iç mekanı ve detaylı oymalarıyla tam bir sanat şaheseridir. Zirveye tırmanmak ve şehrin panoramasını hayranlıkla izlemek Köln ziyaretinizin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Ludwig Müzesi: Köln’de sanatseverlerin kaçıramayacağı duraklardan biri de Ludwig Müzesi. 1976 yılında kurulan bu müze, modern ve çağdaş sanat koleksiyonlarıyla Avrupa’nın en prestijli sanat merkezlerinden biridir. Avrupa’nın en büyük Pablo Picasso koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekse de Andy Warhol ve Roy Lichtenstein gibi pop art ikonlarının eserleri de burada ziyaretçilerini bekliyor. Ayrıca önemli Alman dışavurumcu eserlerinden avangart fotoğrafçılığa kadar geniş bir yelpazede eserler sunuyor. Müze binasının modern mimarisi, içindeki eserlerle mükemmel bir uyum içindedir. Sanatın farklı dönemlerine tanıklık etmek, renklerin ve şekillerin büyülü dünyasında kaybolmak isteyenler için Ludwig Müzesi Köln’de kaçırılmaması gereken yerlerden biri.
Flora ve Botanik Bahçesi: Doğanın kış uykusuna hazırlandığı bu mevsimde bile Köln botanik bahçesi ruhunuzu dinlendirecek bir durak. Flora’nın büyüleyici cam yapısı ve mevsimlik bitki sergileri, yürüyüşler için ideal bir ortam sağlar.
Ren Nehri: Kenti ikiye ayıran Ren Nehri, Köln’e nefes aldıran bir güzelliktir.
Noel döneminde kıyı boyunca uzanan patikalar ışıklarla süsleniyor ve nehir üzerinde geziler yapılarak şehre farklı bir açıdan bakılabiliyor.
Gece ışıklarının suya yansıdığı anlar sanat eseri gibidir.
Wallraf-Richartz Müzesi: Orta Çağ’dan modern sanata kadar uzanan eserleriyle sanatseverlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir müze. Burada Rembrandt’tan Monet’ye kadar başyapıtların arasında kendinizi kaybedebilirsiniz.
Belçika Mahallesi (Belgisches Viertel): Bu sanatsal ve bohem mahalle, sokak sanatları, butikleri ve kafeleriyle ünlüdür.
Şehrin genç enerjisini hissetmek isteyenler için ideal bir keşif alanıdır.
Köln’de ne yenir?
Köln ziyaretiniz sırasında yerel lezzetlerin tadına bakmamak büyük bir hata olur. Denemeden bırakmamanız gereken sayısız lezzet var ama önce Reibekuchen ile başlayalım. Reibekuchen: Patatesli krep olarak tanımlayabileceğimiz bu lezzet, elma püresi ile servis ediliyor. Sıcak ve tatmin edici. Bratwurst: Almanların meşhur ızgara sosisi, bol hardallı ekmekle mutlaka denemelisiniz. Apfelstrudel: İnce hamurda elma ve tarçın karışımı; Tatlı keyfinizi vanilyalı dondurmayla tamamlayın.