Anadolu… Medeniyetlerin beşiği… Topraklarının neredeyse her karışı bir kültür hazinesidir… Ülkede hangi şehri kazarsanız tarih dökülür… Her şehrin içinde ayrı bir hikaye vardır. Kültürel mirasıyla dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan bu farklı coğrafya, tarihi hazineleriyle ziyaretçilerini binlerce yıl geriye götürüyor… Tarihin bu ışıltılı sayfalarında büyülü bir yolculuğa katılmak ister misiniz? Haydi gelin… Kavurucu yaz sıcağına rağmen, yıldızların altındaki antik kentlerin gizemini birlikte keşfedelim…
MİSTİK BİR YOLCULUK
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu yıl ilk kez oluşturulan gece müzeciliği, antik kentlerin mistik atmosferine daha derin bir nefes almanızı sağlıyor. 40 derecenin üzerindeki aşırı sıcaklardan ziyade, gecenin serinliğinde tarih içinde bir yolculuk vaat eden proje, farklı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. Bu mistik yolculukta ilk durağımız Efes Antik Kenti… Doğu ile Batı arasında bir kapı görevi gören Efes Antik Kenti, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerini yaşayan bu gizemli şehir, Roma döneminde altın çağını yaşadı. Bu dönemde en büyük metropollerden biri haline gelen antik kent aynı zamanda önemli bir liman konumuna da sahip…
Dünyanın yedi harikasından biri sayılan Anadolu’nun antik ana tanrıçası (Kybele) geleneğine dayanan Artemis Tapınağı kalıntıları da Efes’in gezilecek yerleri arasındadır. Gece müzeciliği kapsamında LED sistemlerle aydınlatılan antik kent, geceleri ziyaretçilerini bambaşka bir dünyaya taşıyor. MS 2. yüzyıla tarihlenen Celsus Kütüphanesi’nin bulunduğu Agora Meydanı, Aşağı Kapı, Meryem Kilisesi, Via Liman, Hadrianus Tapınağı, Via dei Marmi, Via Curete’nin bir kısmı, Domitianus Tapınağı, Domitianus Çeşmesi. 25 bin kişi kapasiteli büyük bir antik tiyatro olan Trajan, stadyumu ve antik limanıyla büyülü bir atmosfer sunan Efes Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
AMAZONLARIN KRALIÇESİ HIERA
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir diğer hazine Hierapolis Antik Kenti de gece müzeciliğinin bir başka adresi… Denizli Pamukkale’nin bembeyaz travertenlerinin hemen yanında yer alan bu efsanevi şehir, tarihin en çok çağrıştıran kentlerinden biri. Antik çağlardan günümüze kadar varlığını sürdüren merkezler. Efsanevi diyoruz çünkü şehrin adı Amazonların kraliçesi Hiera’dan geliyor. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Philippos’un öldüğüne inanılıyor ve mezarı burada, Hıristiyan dininin de kutsal merkezi olan bu antik kentte bulunuyor. Şifalı suların da merkezi olan Hierapolis Antik Kenti’nde arkeoloji müzesi olarak kullanılan Roma Hamamı, Roma döneminde yeraltı dünyasının girişi olduğuna inanılan Plütonyum, antik tiyatro ve heykeller, Agora ve Gymnasium görülmeye değer yapılar arasındadır. Gece müzeciliği kapsamında LED ışıklarla aydınlatılan traverten alanı, antik kentteki yaya yolları, Güney Kapısı yürüyüş yolu, seyir terasları, Arkeoloji Müzesi, Plütonyum ve Cehennem Kapısı kentlerine eşsiz manzaralar sunuyor. ziyaretçiler.
Fısıltılarınıza DİKKAT EDİN
Antalya’nın bir diğer meşhur antik kenti ise Aspendos’tur… Burası ününü en çok antik Roma tiyatrosuna borçludur… Bu tiyatro öyle büyülü bir atmosfere sahiptir ki, içeri girer girmez sanki yüzyıllar öncesine ışınlanırsınız. MS 2. yüzyılda Marcus Aurelius döneminde inşa edilen bu mimari harikası, 15 bin seyirci kapasitesine sahip… Mükemmel akustiğiyle ünlü bu antik tiyatro, en ufak bir fısıltıyı bile duyurabiliyor. Sadece tiyatrosu ile değil antik kent kalıntılarıyla da ziyaretçilerini kendine çeken Aspendos Antik Kenti, gece müzesi ile gecenin sessizliğinde sizler için özel şarkılar söylüyor.
APOLLON’UN DOĞDUĞU ÜLKELER
Türkiye’nin Akdeniz kıyısında yer alan ve Likya’nın en önemli şehirlerinden biri olarak kabul edilen Patara Antik Kenti, Roma döneminin en görkemli kentlerinden biridir… Bu antik kent, bugünkü Gelamış Köyü’nde yer almaktadır. Fethiye ile Kalkan arasında kalan güneybatıdaki Xanthos Vadisi, tanrı Apollon’un doğduğu yer olarak biliniyor. Apollon’un kehanet merkezi olarak da ünlenen bu antik kent, Likya’nın en önemli ve antik kentleri arasında yer alıyor. Roma İmparatorluğu döneminde, özellikle ilk yüzyıllarda en parlak dönemini yaşayan kentte, günümüze kadar ulaşan Roma tiyatrosunu, Likya Birliği toplantılarının yapıldığı parlamento binasını, çeşitli Roma hamamlarını ziyaret edebilirsiniz. ve yıldızların altında parıldasın.
ANTALYA’DA SOĞUK BİR AKŞAM
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Antalya’nın en popüler destinasyonlarından biri olan Manavgat, aynı zamanda tarihi güzelliklere de ev sahipliği yapmaktadır. Evet Side Antik Kenti’nden bahsediyoruz. Binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan bu büyüleyici şehir, gece müzeciliği kapsamında artık gece 23:00’e kadar ziyaretçilerini ağırlıyor. M.Ö. 7. yüzyılda kurulan bu antik liman kenti, Roma İmparatorluğu döneminde bir ticaret merkezi olarak önem kazanmıştır. Apollon ve Athena tapınaklarının kalıntıları ile antik tiyatroya ev sahipliği yapan Side Antik Kenti, Antalya’da serin bir akşamda sizi bekliyor.
ASOS’TAN HATAY’A HER YER AYDINLIK
Gece Müzesi Çalışmaları kapsamında çalışmaların tamamlandığı ve ziyaretçilerin ağırlandığı noktalar; İzmir’de Efes, Denizli ve Side’de Hierapolis, Aspendos ve Antalya’da Patara harabeleri… Ama çok daha fazlası yolda. Antalya’da Olympos, Syedra ve Perge’de çalışmalar sürüyor. Yakında bu antik sahneler geceleri de parlayacak. Projenin bundan sonraki hedefi Çanakkale Assos’tan Hatay’a kadar tüm Ege ve Akdeniz kıyılarındaki antik kentleri turizm destinasyonuna dahil ederek sezonu 12 aya çıkarmak.