Ziyaretçilere koruma altındaki türler ve diğer canlıları tanıtmak amacıyla tatil boyunca programlar düzenleyeceklerini söyleyen Cüver, şöyle devam etti:
“Programlarımızı tamamladık. Parkımızda bunlarla ilgili sunumlarımız ve zenginleştirme programlarımız var. Zenginleştirme programlarımız aslında hayvanlarımızın doğal yeteneklerini kaybetmemeleri için parkımızda yürütülen bir besleme programıdır. Doğrudan önden yem sağlıyoruz. Tırmanma yeteneği olan hayvanlarımız için yem ağaçlara asılır, koku alma duyusu güçlü olan hayvanlarımız için ise yem yere konulur.” “Kazılıp hayatımızın bahçesine bırakıldıktan sonra yiyecekleri koku yoluyla buluyorlar ve yemeye devam ediyorlar. Ziyaretçilerimiz geldiklerinde buna şahit olabiliyorlar.”
Tatilde ziyaretçilerin çoğunun İstanbul’dan geldiğini belirten Cüver, şöyle konuştu: “Uzaktan geldiğini söyleyen ziyaretçilerimiz de var. Sadece zürafaları besleme etkinliği için parkımıza Trabzon, Sakarya ve Edirne’den gelen ziyaretçilerimiz oldu. Onları burada ağırladık. Çok güzel vakit geçirdik. Bu tatil geçen yıla göre daha iyiydi.” “Biraz daha fazla yoğunluk bekliyoruz çünkü iklim geçen yıla göre biraz daha erken ısınmaya başladı.” dedi.
Canlı besleme etkinlikleriyle farkındalık yaratmaya çalıştıklarını anlatan Cüver, şöyle konuştu: “Eğitim ekibi olarak hayvanat bahçemizin her yerinde her zaman yanındayız. Bizi gördüklerinde canlılarımız hakkında akıllarına gelen her soruyu sorabiliyorlar. herkese cevap vermekten mutluluk duyacağım. 160 farklı türden 1500’ün üzerinde canlıya ev sahipliği yapıyoruz.Parkımız, hayvanat bahçemiz, bahçesi ve koruma parkının yanı sıra aynı zamanda bir botanik parktır.Hem ulusal hem de ulusal çapta çoğu bitki türüne ev sahipliği yapmaktayız. Uluslararası, yurt dışında. Bitkileri doğal ortamlarında kullanarak canlılarımızın barınaklarında doğal yaşam alanları oluşturmaya çalışıyoruz. Bahçıvan ekibimiz ve teknik ekibimiz bunun için özveriyle çalışıyor.” dedi.