Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaptığı yazılı açıklamada, 1950 yılında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 11 kurucu üyeyle faaliyetlerine başlayan ICID’nin genel merkezinin Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bulunduğunu, şu anda 110 üyeyle tanıtım çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. sürdürülebilir tarımsal su yönetimi Drenaj ve taşkın yönetimi alanında çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Bakanlığa bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) 1960 yılında ICID’e (Türk Milli Komitesi – TUCID) kurumsal üye olduğunu belirten Yumaklı, ICID’in tarımda suyun verimli kullanımını periyodik olarak desteklediğini ve sektöre yenilikçi çalışmalar getirdiğini söyledi. Sulama sektörünün küresel su gündemine girmesi. Bu konuyla ilgili araştırmaları teşvik etmek amacıyla çeşitli kategorilerde ödüller verildiğini unutmayın.
LİSTEDEKİ ESAS SAYISI İKİ KAT ARTTI
Bu ödüllerden birinin de 2014 yılından bu yana 100 yaşın üzerinde ve aktif durumdaki sulama yapılarını ödüllendirmek amacıyla verilen WHIS ödülü olduğunu belirten Yumaklı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bakanlığımıza bağlı DSİ Genel Müdürlüğümüz, 2024 yılında Hitit Gölpınar Barajı ile WHIS ödül kategorisine başvurmuştur. 3.324 yıllık baraj, ICID tarafından düzenlenen 75. Uluslararası Yönetim Kurulu toplantısında TUCID’in WHIS ödülüne layık görülmüştür. Avustralya’nın Sidney kentindeki Sulanan Yapıların Dünya Mirası Listesi’ne alınmaya uygun olduğu ilan edilen kurumdur. Tarih öncesi çağlardan bu yana Anadolu topraklarımıza su kazandıran Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüz ve diğer kuruluşlarımız tarafından rehabilite edilen yapımızın geçtiğimiz yıl böyle bir ödüle layık görülmesi ülkemiz adına mutluluk vericidir. Van ilimiz sınırları içerisinde yer alan 2.800 yıllık Şamran Kanalı, Van İlimiz Sulama Tesisleri Listesine alınmaya hak kazanmıştır. Dünya Mirası “Sulama Yapıları Listesi’nde yer alan eser sayısı ikiye yükseldi.”
Bakan Yumaklı, önümüzdeki dönemde de ülkedeki diğer tarihi sulama yapılarının da listeye dahil edilmesi için çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı. Halen su stresi yaşayan bir ülke olarak su kaynaklarının daha akılcı, etkin ve sürdürülebilir kullanılmasına yönelik uygulanan eylem planlarını kararlılıkla hayata geçirdiğini vurgulayan Yumaklı, şöyle konuştu: “Bu bağlamda su yapılarımızı korumak için büyük çaba harcıyoruz. Geçmişten miras kalan tarihi değeri taşıyan ve gelecek nesillere aktaran.” dedi.
GÖLPINAR HİTİT BARAJI
Açıklamaya göre Hititler, Anadolu topraklarına su getirmek için M.Ö. 13. yüzyılda Hitit Gölpınar Barajı’nı inşa ederek, baraj aracılığıyla toplanan suyu 1,3 kilometre uzaklıktaki Alacahöyük antik kentine taşıdı. 1997 yılında Alacahöyük’te Prof. Baraj, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Anadolu Üniversitesi, Çorum Valiliği ve Alacahöyük Belediyesi’nin koordinasyonunda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2002-2007 yılları arasında rehabilite edildi.
Barajın turizme kazandırılması amacıyla 2015 yılında başlatılan arkeopark projesi 2018 yılında tamamlandı. Barajın turizme kazandırılması amacıyla çevresindeki 277 hektar alan kamulaştırıldı. Günümüzde turizm açısından her şeyden önce öne çıkan baraj ve çevresi, son Hitit döneminde bölgede yaşanan kuraklığın bir ürünü olması nedeniyle önemini koruyor.
Kilitleri, çökeltme tankı ve geçirgenliği azaltan kil sıvalarıyla dönemin hidrolik mühendisliğinin en önemli harikalarından biri sayılan baraj başlı başına bir eser, su seviyesini kontrol eden bölümü ise eser olarak değerlendiriliyor. kendi içinde. Günümüzde işlevini sürdüren baraj, 3 bin 324 yıl önce de Alacahöyük çiftçileri tarafından tarımsal sulama amacıyla kullanılıyor.