Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa’nın yaptırdığı “kale hamamı” bulundu

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çanakkale Valiliği’nin destekleriyle yürütülen kazıda bu sezon Bozcaada antik kentinin nekropolü (mezarlığı) alanında çalışma yapıldı. Ayrıca adanın en sembolik mimari eseri olan Bozcaada Castello’da da bulunmaktadır. Bozcaada ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Kazı Başkanı Prof. Dr. Turan Takaoğlu, AA muhabirine, bölgede çalışmaların 2021 yılında başladığını söyledi.

Takaoğlu, yapılan kazılarda Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa’nın adayı bir yıl işgal ettikten sonra 1658’de Venediklilerden geri alması üzerine Bozcaada Kalesi’nde yaptırılan kale hamamının kalıntılarının bulunduğunu söyledi.

Bunun Bozcaada Kalesi kazısı için yeni bir keşif olduğunu kaydeden Takaoğlu, şöyle konuştu: “Varlığı ancak Köprülü Mehmed Paşa’nın vakfiyesinden günümüze kadar bilinen bu kale hamamı, büyük ölçüde 2024 kazı sezonunda ortaya çıkarılmıştır” . dedi.

Takaoğlu, Bozcaada’nın imarına büyük önem veren Köprülü Mehmed Paşa’nın adanın mimari görünümüne önemli sayıda yapı kattırdığının bilindiğini söyledi.

KALEDE BİRÇOK BİNA OLDUĞU BİLİNİYORDU.

Kale hamamının özelliklerine değinen Prof. Dr. Takaoğlu şöyle devam etti:

“Kale hamamları, Osmanlı mimarisinde az bilinen bir yapı kategorisini oluşturur. 1658 yılında 17. yüzyılın ortalarında inşa edilen ve bugüne kadar hiç görülmemiş olan Bozcaada Kale Hamamı, hem mimari tasarım hem de mimari açıdan kendine özgü bazı unsurlar içermektedir. Bozcaada kazılarında bulunan buluntular 2024 kazı sezonunda yer radarı sonuçlarına göre yürütülen bu kazı çalışmaları etkin bir şekilde gömüldü. Bozcaada Kalesi’nin yer altından çıkarıldığı ve “Bu da ortaya çıkmayı bekleyen daha birçok yapının olduğunu gösteriyor.”

Takaoğlu, Bozcaada Kalesi’nde Osmanlı arşivlerinden, seyyah kayıtlarından ve 1915 yılında Çanakkale Savaşları sırasında adada bulunan İtilaf Devletleri askerlerinin günlüklerinden çok sayıda yapının bulunduğunun bilindiğini belirtti. Bozcaada Kalesi’nin, öyküsünü iyi anlatan, gezilebilir bir “kale müzesi” olarak değerlendirilmeyi hak ettiğini belirten Takaoğlu, şöyle konuştu: “Kalede önümüzdeki yıllarda da devam edecek arkeolojik kazılarda, günümüze dair pek çok yeni bilginin elde edilmesini hedefliyoruz. Bozcaada’ya ilişkin tarihi belgelerde bu anlatılmıyor.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir