Melikgazi ilçesi mahallesindeki tarihi ev, yaklaşık 6 yıl süren restorasyonun ardından ziyarete açıldı. Ziyaretçiler, kemerli odalara kurulan tezgâhlarda halı dokuyor ve sarayın altından girişi bulunan, sıcaklığı 17 derece olan ışıklı yeraltı şehrinde serinliyor.
Taş işçiliğinin inceliğini yansıtan binayı restore ettiren Mustafa Halıcıoğlu, babasının evi dahil mahalledeki birçok binanın terk edildiğini söyledi.
Halıcıoğlu, kardeşlerinden hisselerini aldıktan sonra babasının evinin restorasyonuna başladığını belirtti.
Evlerinin birbirine yakın olduğunu, babasının evini sadece yenilemenin yeterli olmadığını belirten Halıcıoğlu, şöyle konuştu: “Burada Mimar Sinan gibi bir dehanın komşusuyuz. Gelecek nesillere bir şeyler aktarmamız gerekiyordu. Restorasyon ve temizlik yaptık. Valimiz Gökmen Çiçek yanımızdaydı, bize verdiği cesaretle burayı gördü.” “Bir adım daha attık, burayı misafirlere açtık. Hafta sonları rezervasyon yapan gruplara kahvaltı ve akşam yemeği servisi yapıyoruz” dedi.
Tarihi gün yüzüne çıkarıp bu eserleri gelecek nesillere aktarmak istediklerini belirten Halıcıoğlu, “Babamın halı tezgahlarını buraya koydum. Gelen gidenler ilgi gösteriyor, halı dokumayı bilenler oturuyor ve halı dokuyorlar” dedi. Villanın girişinde bu bölgeye ait dorak taşımız var, üzerine yoğurt yapıyoruz, unutulmak üzereydi, “Onu da buraya koyduk” dedi.
Halıcıoğlu, restorasyonun yaklaşık 6 yıl sürdüğünü, arazinin temizlenmesiyle çok sayıda yapının ortaya çıkarıldığını, 1500 kamyonetin enkazdan çıkarıldığını söyledi.
İKİ TARİHİ EV DAHA RESTORE EDİLECEK
Mahalle sakinlerinin ve ev sahiplerinin villayı görünce mutlu olduklarını vurgulayan Halıcıoğlu, şöyle konuştu:
“Şaşırdılar ve sevindiler. Köylüler burayı yaptığımız için mutlular. Umarım herkes evini yeniden inşa eder. Evin altındaki mağaraların tarihi Roma İmparatorluğu’na kadar uzanmaktadır. Köylülerimize güzel bir hizmet yaptığımızı düşünüyoruz. Mimar Sinan gibi bir dehaya komşu olmak bizim için büyük bir avantaj, gelip onun evini ziyaret etmek bizim için büyük bir avantaj.” Geziyorlar, sonra buraya geliyorlar. Ben bu evin altıncı kuşağıyım. Umarım bu nesiller boyu devam eder. Çocuklarım bu süreçte bana çok destek oldu, onların ilgisini görünce daha çok çalıştım ve onları ustalarla buluşturacağız “Sanki annem ve babam beni görmüş, yanımdaymış gibi çalıştım. Bu beni daha çok motive etti, çok heyecanlandım. 13 yaşımdayken halı tezgahlarını çözüp buraya koyduğumda.
Yaz tatili için memleketi Kayseri’ye gelen Ankara’da yaşayan ses sanatçısı Ayşen Kaya, eşinin Ağırnas köyündeki turizme açık villayı ziyaret ettiğini, ziyaret ederken eski günleri hatırladığını söyledi.
Annesi ve teyzelerinin halı dokuduğunu anlatan Kaya, şöyle konuştu: “Buraya halı tezgahları kurulmuştu. Ben halı dokumayı da biliyorum. Tezgahta annemler çok güzel türküler söylerdi. Halının başına oturalı 25 yıl oldu. Burada tezgâh dokumak, halı dokumak, türküler söylemek beni çocukluğuma, annemin gençliğine götürdü.” “Çok mutlu oldum” dedi.